Kazım Canan'ın haberi
BBP'nin merhum lideri Muhsin Yazıcıoğlu'nun Hrant Dink suikastının arkasındaki örgütü farkederek, inceleme yapmak üzere hemen Trabzon'a bir ekip gönderdi. İncelemeyi yapan ekip raporunda, 'sistemli bir uluslararası organizasyon'a işaret edilerek, "Profesyonelce bir planın uygulanmış olduğu kanaati hasıl oldu" ifadesi yer aldı.
Rapor, 2011 yılında Devlet Denetleme Kurulu'na (DDK) sunuldu.
Hrant Dink cinayeti davasında, mahkemenin 'örgüt yok' kararına tepkiler sürerken BBP'nin merhum Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun, örgütü farkederek Trabzon'a bir ekip gönderdi. 19 Ocak 2007'de gerçekleşen suikastin hemen ardından Yazıcıoğlu, Trabzon'a 3 kişilik bir heyet gönderdi. Parti yönetiminde yer alan Eski Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Ertuğrul Ogan ve Emekli Savcı Ömer Köse ile MKYK Üyesi Metin Gündoğdu, Trabzon'a giderek bir süre incelemede bulundu. İncelemeyi yapan ekip bir rapor hazırlayarak Yazıcıoğlu'na sundu. Raporda, suikasta giden süreçte, Trabzon'da uluslarası ve yerel bazda çeşitli provokatif olaylar gerçekleştirildiği anlatıldı.
PROFESYÖNELCE HAZIRLANDI
Cinayetin organize bir şekilde ve profesyonelce işlendiği belirtilen raporda, şunlar ifade edildi: 'İstanbul'daki Hrant Dink'in, Trabzon'dan kalkıp giden 17 yaşındaki bir çocuk tarafından vurulması ve kılık kıyafet değiştirmeden ve suç aletiyle birlikte tekrar Trabzon'a dönmeye çalışması, her ne kadar amatörce bir davranış olarak görünse de, yukarıdan beri açıklanan hususlar dikkate alındığında 'sistemli bir uluslararası organizasyon' olduğu, milli birlik ve bütünlüğümüzü bozmayı amaçlayan profesyonelce bir planın uygulanmış olduğu kanaati hasıl olmuştur." Rapor, parti tarafından 2011 yılında cinayeti incelemeye alan Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu'na (DDK) sunuldu.
YASİN HAYAL, VELİ KÜÇÜK'ÜN KARARGAHINDA
Ergenekondan tutuklusu Veli Küçük'ün 28 Şubat döneminde Giresun Jandarma Bölge Komutanı olarak bölgede görev yaptığını hatırlatan Gündoğdu, "Dink cinayetini işleyenler ile Veli Küçük'ün bağlantısının araştırılması lazım' dedi. Gündoğdu, Veli Küçük ismi üzerinde neden durduğunu ise şöyle anlattı: 'Veli Küçük o yıllarda bölgede çok önemli ve etkili bir isimdi. Farklı uygulamalarıyla dikkati çekiyordu. Bulunduğu karargahta dışardan bazı isimleri ağırladığı hep konuşulur. Bu isimlerden birinin de Yasin Hayal olduğu söylenir. Ancak bunun üzerine gidilmedi."
HAYAL'İN ÜYELİĞİ İPTAL EDİLDİ
Raporda Trabzon Alperen Ocaklarının 2002 seçimleri sonrası faaliyetlerini durdurmasına rağmen, 2006 Mart ayında faaliyete geçerek, toparlanma sürecine girdiği de ifade edildi. Trabzonluların milli, manevi konularda çok hassas olduklarına dikkat çekilerek, bu hassas yapıyı bozmak, dejenere etmek, milli ve manevi değerlerine bağlı Trabzon halkını pasifize etmek amacıyla bir takım uluslararası faaliyetler bulunduğu belirtildi. Erhan Tuncel'in BBP ile bağlantısının tespit edilemediği ifade edilen raporda, Yasin Hayal'in 2000 yılında amcasıyla beraber partiye üye olduğu belirtilerek, "Üyeliğin gerektirdiği sorumlu davranışlar sergilememesi, özel yaşantısına dikkat etmemesi, taşkınlıklar yapması ve lüzumsuz davranışlar sergilemesi" nedeniyle 30 Kasım 2006'da parti üyeliğinden ihraç edildiği bildirildi.
ŞARTLAR OLGUNLAŞTIRILDI
Raporda, cinayete giden bazı çevrelerce şartların nasıl oluşturulduğuna dikkat çekildi. Suikast öncesi Trabzon'daki koşullar 7 maddede sayıldı:
* Halk arasında kapı önlerine İncil bırakıldığına dair söylentilerin yaygınlaşması.
* İmar Kanunu'nda yapılan değişiklikten sonra kilise evlerin çoğaldığına dair şayiaların dolaşması.
* Trabzon-Ortahisar Mahallesi'ndeki yapıların yıkılarak 'turistik amaçlı restorasyon' adı altında eski Rum evlerinin restore edilmesi.
* Eski kiliselerin restore edildiğine dair şayiaların fazlalaşması
* Şehit cenazelerine gösterilen duyarlılık ve PKK tarafından Trabzonlu bir er'in kaçırılarak bilahare serbest bırakılmış olması.
* PKK'lıların Maçka ilçesine kadar gelmesi, Uzungöl'de daha önce cinayet işlemeleri.
* TAYAD'lıların Trabzon'da gösteri yapması.
BEN O YAPIYI GÖRDÜM
İnceleme ekibinde yer alan dönemin BBP MKYK Üyesi Metin Gündoğdu, bölgeyi iyi tanıdığı için ekipte görevlendirildiğini söyledi. Yazıcıoğlu'nun cinayeti işleyen kişilerin parti ve ocak ile bağlarının araştırılmasını istediğini anlatan Gündoğdu, "Aslında daha çok bu cinayetin arkasında hangi yapıların olduğunu merak ediyordu. Cinayetin ne sonuçlar doğurduğunu, hangi çevrelerin işine yaradığını ve Türkiye'yi nasıl zor duruma düşürdüğünü en iyi hisseden isimlerden biriydi Muhsin başkan. Cinayetin arkasında bir yapının olduğu fikri bende oluştuğu gibi rahmetli de de oluşmuştu.' "Pelitli'den kimse çıkıp da tek başına Hrant'ı öldüremez" diyen Gündoğdu, "Ogün Samast'ı İstanbul'a gönderen kim? Hrant'ı işaret eden muhakkak birileri var. Ben orada inceleme yaparken o yapıyı gördüm. Örgüt var, örgüt yok denilmesini doğru bulmuyorum' dedi.
KAMU GÖREVLiLERiNiN iHMALi VAR
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün talimatı ile harekete geçen Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu'nun, "Dink cinayetinde" davanın seyrini değiştirecek bilgi ve belgelere ulaştığı ortaya çıktı. Star Gazetesi'nin haberine göre, Dink cinayetinde derin bir örgütün varlığına ilişkin emarelere ulaşan DDK, cinayet öncesi ve sonrasında kamu görevlilerinin de büyük ihmalinin olduğunu tespit etti. En büyük şok ise, cinayet sonrasında bazı evrakların, "tahrif edildiğinin" tespit edilmesinde yaşandı. DDK raporunda, Dink cinayetinde "kasıtlı" veya "kasıtsız" ihmali bulunan kamu görevlileri hakkında soruşturma talep etmeyi planlıyor.
Haber Kaynağı : Haber7.com