AKİL GENÇLER PLATFORMU GENEL BAŞKAN YARDIMCISI VE SİVİLHABER YAZARI OLARAK DİYARBAKIR BÖLGESİNDE STK TEMSİLCİLERİ İLE GÖRÜŞMELERİ DEVAM EDİYOR. AYDIN BU KAPSAMDA MAHALLİ İDARELER BAŞKANI AHMET MİKDAT GÜNEŞ İLE GÖRÜŞTÜ. BARIŞ SÜRECİNİ DEĞRELENDİRDİ VE BÖLGENİN NABZINI TUTMAYA DEVAM ETTİ.
REYHAN AYDIN: Başkanım öncelikle bizi kabul ettiğiniz için teşekkür ediyoruz. Bizi derneğinizin kuruluş amaçları ve çalışmaları hakkında bilgilendirir misiniz?
AHMED MİKDAT GÜNEŞ: Derneğimiz 1989 yılında, merkezi Ankara’da olan, kurucu genel başkanlığını Recai Kutan’ın yaptığı, şu anda ülkemizin birçok idari mekanizmasında olan büyüklerimizin içerisinde yer almış olduğu 1989’da kurulan, merkezi Ankara’da olan bir dernektir. Türkiye genelinde 7 tane şubemiz var. .Köklü bir gelenekten gelen bir dernektir. 2006 yılında kamu yararı statüsü almış, aylık mevzuat dergisi olan, bütün kamu kuruluşlarına ve yerel yönetimlere hitap eden aylık mevzuat dergisi yayınlamaktayız. 80 nın üzerinde yayın gurubumuz bulunmakta. Bunlardan çeşitli birimler istifade etmektedir. Sayıştay’dan tutun Danıştay’a kadar yerel yönetimlerden tutun mahalli idarelere kadar bir çok kurumun istifade ettiği yayın guruplarımız var. Uydu üzerinden yayın yapan Mahalli idareler tv miz var. Ankara’da da enstitümüz var ve yürürlükte şuanda. Derneğimizin 2012 yılında 23 tane arkadaş ve kurucular olarak Diyarbakır’da kurduk. 7 ilde, Türkiye’nin bütününde yapılanması olan dernektir. 2012 nin nisan ayında çeşitli meslek guruplarına mensup siyasetçilerin, iş adamlarının, esnafın, doktorun, mühendisin içerisinde bulunduğu 23 kişilik kurucular kurulu ile bu derneği Diyarbakır’da kurduk. Derneğimizin ilk yerleşim yeri Ofis Ekinciler Caddesi’nde günde 7.500 insanın geçtiği bir yerdi. Şuanda da Galeriya’da hizmet vermekteyiz. .Şu anki sayımız 52. Bizde üyelik sistemi çok farklı. Biz de seçilmiş olması gerekiyor. Tüzel kişiliği olması gerekiyor. Vali muavini ya da belediye başkanı, belediye meclis üyesi, il meclis üyesi olma zorunluluğu var. Kurucuların dışında, onun ötesinde farklı bir üyelik sistemimiz var. Üye olan arkadaşlarımız o sistemle üye olmuş ama bizde herhangi bir ayrımcılık söz konusu değil. Biz bütün arkadaşlar gurubu aynı düşünceyi aynı fikri benimsemesek de, ortak noktada buluştuğumuz arkadaşlarla birlikte, gayretle bir gaye için kentimizin ve ülkemizin bekası için hizmet etmekteyiz. Bu noktada birçok faaliyetimiz Diyarbakır’da oldu. Özellikle çeşitli siyasi parti mensuplarını seçilmişlerinin bir araya getirilmesi noktasında hizmetlerimiz oldu. Başta yemekli toplantılar, ramazan gecelerinde iftarlı yemekler, çeşitli kutlamalar vasıtası ile bu siyasi parti mensuplarının bölgemizde bir araya getirdik. Özellikle var olan Ak Parti Barış ve Demokrasi partisinin mensuplarını bir araya getirip kaynaştırmak, var olan kurumlar arasındaki sorunların çözülmesine dair katkıda bulunmak, rapor etmek, ilgililere bildirmek, varsa sorunların çözümüne dair elimizden gelen gayreti gösterdik. Bunların mücadelesini verdik. Burada özellikle belediye noktasında ilgili kanunlarla yani; 5393 sayılı belediye kanunu, 5216 sayılı büyük şehir belediyesi kanunun ve yeni çıkan 6300 sayılı belediye kanunlarının daha aktif uygulanabilir olabilmesi adına eğitim seminerleri düzenliyoruz. İç hizmet eğitimleri yapıyoruz. Kamu kurum ve kuruluşlarında belediyelerimiz başta olmak üzere Antalya, İzmir, Kıbrıs ve yurt dışı seyahatleri düzenliyoruz. Seçilmişleri ve kamudaki diğer arkadaşlarımızı oraya gönderip, özellikle eğitim noktasında donanıma tutulması içinde bir çaba sarf ediyoruz. Enstitümüzde şuanda 6,7 tane profesör arkadaşımız var. Konu ile ilgili özellikle ihale kanunu, belediye kanunu, il özel idaresi kanunu ve benzeri kanunlarla ilgili Diyarbakır’da çalışma yürütüyoruz. Aktif mücadele ediyoruz. Haksızlığın her zaman karşısında olduk ve bu anlamda özellikle hükümete yapılan haksızlıklar veya yerelde belediyelerimize yapılan haksızlıklar noktasında her zaman derneğimiz dik duruşunu kamuoyunda sergilemiş bir yapıdır. Şu anda da yapımız devam etmektedir.
REYHAN AYDIN: Çözüm sürecinin öncesi ve sonrası etkileri yansımaları neler. Öncesinde nasıldı, şimdi nasıl?
AHMED MİKDAT GÜNEŞ: Çözüm sürecinde tabiî ki gelinen nokta çok önemli bir nokta bence. Artık çözümlenen bir sürecin içerisindeyiz. Bir öncesini dediğiniz zaman, bir öncesini ne düşünmek ne de hayal etmek isteriz artık. Çünkü 12 yıl önceki iktidarlar döneminde ülkemizde ve özellikle bölgemizde nelerin yaşandığını yaşı müsait olan herkesin çok iyi bildiğini inanan birisiyim. Her gün cinayetlerin ve kurşunlamaların talanların yaşandığı bir bölgeden bir coğrafyadan bugün sükûnetin huzurun ve kardeşliğin tesisi noktasında azami çabanın sarf edildiği bir noktaya gelmiş bulunmaktayız. Bu da 12, 13 yıllık Adalet ve Kalkınma Partisi’nin hükümetin bu bölgeye göstermiş olduğu özenin açkıca göstergesidir. Yani 13 yıl önce bizler Diyarbakır’da birçok konuda hatta kendim bile yargılanmış biriyim. Sıkıntı çekmiş biriyim. Darp edilmiş biriyim. İşkence görmüş biriyim. Sadece Kürtçe kaset dinlediğim için iki gün gözaltında kalmış ve elektrikli aletlerle işkence görmüş biriyim. Kürtçe Şivan Perver’in Kürtçe kasetini dinlediğim için (asla siyasi olarak dinlemem) iki gün işkence gördüm. Şivan Perver bir Kürt halkı ozanıdır. Şarkılarının bütünü de tamamıyla aşk üzerine, ezilmişlik üzerine, mustazaflık üzerinedir. Dinlediğim için iki gün elektrikli işkence görmüş biriyim. Bu bölgede bırakın Kürt olmayı Kürt’üm demeyi, ben insanım demenin bile suç olduğu süreçleri bu bölgede yaşadım. İşkencelerin yapıldığı, acıların yaşandığı, bir bölgeden bugün Allaha hamd olsun bu noktalara geldik. Huzurlu bölgeye dönüştük. Çözümlenmiş bir sürecin içerisindeyiz artık. Çözüm süreci demiyorum çözümlenmiş bir süreçte şu anda ilerliyoruz. Bu çözümlenmiş sürecinde nihai olarak sonuçlanacağına da inanıyorum. Ama bugün ama yarın.
REYHAN AYDIN: Siyasi partilerden destek alıyor musunuz?
AHMED MİKDAT GÜNEŞ: Az önce derneğimizin özellikle haksızlıklar noktasında dik duruşunu beyan etmiştim. Az önce anlatmış olduğum Saikler burada bu kentte huzuru göstermekte. Elbette ki tamamıyla sorunlar ortadan kaldırılmış mı? Hayır. Halen de sorunları yaymaya çalışan bazı güçlerin olduğunu bilmekteyiz. Bunu Kürt kamuoyu, Türk kamuoyu, Dünya kamuoyu herkes biliyor. Daha doğrusu bu bölgeye huzurun ve esenliğin getirilmemesini isteyen cinayet şebekelerinin ortada cirit atmasına müsade etmekteyiz. Biz özellikle geçen yıl mesela bu bölgenin de içerisinde olmuş olduğu, birilerine göre (tabi anlayışımız farklı ) birilerine göre hırsızlık operasyonu ama bize göre darbe operasyonu olarak adlandırdığımız bir süreci yaşadık. Önemli bir süreçti. Tamamıyla bu bölgenin de içerisinde olduğu ve bu bölgenin yarınların kaoslara götürecek bir çalışma ürünüydü. 17 Aralık ve 25 Aralık darbe operasyonda da, biz o günde derneğimiz olarak; Diyarbakır’da ilk Türkiye’de yani yeni Türkiye’nin mihenk taşının oluşumu adına 57 tane paydaş sivil toplum kuruluşu ile birlikte Ak Parti binasının önünde bir basın açıklaması düzenledik. O basın açıklamasında bugün bu bölgemize yapılan ihanetlerin asla affedilmeyeceğini, bu yapılanların her birinin bu bölgeye mal edilme noktasında, yarın buranın kaosa kana gözyaşına itilmesi noktasında bir çabanın ve çalışmanın olduğunu da vurguladık. Orada halkı sağlam bir duruşla sağlam iradenin arkasında durulması noktasında çağrımız oldu. O gün itibari ile yeni Türkiye’nin inşasına başlanmasına biz mahalli idareler derneği olarak bir taş koyduk ve akabindeki günde ve o gün bütün ulusal ve yerel kanallarda Diyarbakır’da sivil toplumun sağlam iradeye ve hükümete veya buraya barış ve esenlik getirmeye çalışan bir iktidarın arkasında durduğunu vurguladılar. Bunun akabinde Adana Konya da İstanbul’da Viyana’dan aracılar gelerek burada oluşturulmak istenen kaos zeminine dur diyen sağlam bir irade sağlam bir akıl meydana çıktıktan sonra Allaha şükürler olsun ki bölgemiz en azından kan ve göz yaşına boğulmamış oldu. Bunlar engellenmiş oldu çünkü en azından insanlar sağlam bir yapının arkasında durduklarını beyan etmiş oldular. Bunun mukabilinde bu bölgede farklı siyasi entrikalar ve komploların önünde de biz Mahalli idareler derneği olarak her zaman durduk ve durmaya devam ediyoruz. Büyük şehir belediyemize yapılan siyasi bir komplo neticesinde yapılan operasyonunda karşısında dimdik durduk yani sivil toplumun gerektirmiş olduğu her algının, her oluşumun içerisinde; hakkın ve adaletin yanında olduğumuzu vurguladık ve vurgulamaya da devam edeceğiz. Ben ve arkadaşlarım tabi ki.
SİVİL HABER
Güncelleme Tarihi: 18 Şubat 2015, 01:30