Kahvaltıda katılımcılara hitaben bir konuşma yapan MMG Genel Başkanı Murat Özdemir, Yönetim olarak önemli gördükleri konuları kamuoyunun gündemine getirerek kamuoyunu bilgilendirmeye, kanun koyuculara ve uygulayıcılara yol gösterme, teşvik etme ve uyarıcı olmaya devam ettiklerini söyledi.
ÖZDEMİR; ''Sadece inşaat yaparak kalkınan hiçbir ekonomi gösterilemez''
Özdemir, MMG’nin iki aylık periyotlar ile kamuoyunu etkileyen önemli konuları kapsayan dergiler çıkarmaya devam ettiklerini ve bu konu başlıkları altında ülkenin önemli üniversiteleri ile birlikte konferanslar düzenlediklerini ve İç İşleri Bakanlığı Dernekler Dairesi Başkanlığından geçen "Girişimci, Lider ve İş Sahibi Gençler" projelerinin kapsamında girişimcilik ve kişisel gelişim eğitimlerine Kasım ayı itibariyle başlayacaklarını ifade etti.
Mimar ve Mühendisler grubu olarak, faaliyetlerinde Sanayi'den Enerji'ye, Şehircilik'ten Tarım'a tüm mühendislik alanlarına yer vermeye çalıştıklarını belirten MMG Genel Başkanı Murat Özdemir,’’ Bunların arasında bugün için birçok sorunumuzun kaynağı olarak gördüğümüz şehircilik uygulamaları önemli bir yer tutmaktadır. Ekonomimizin büyük ölçüde, inşaat sektörü üzerinden büyümesi ve faaliyet göstermesi kısa vadede piyasalarda bir canlılık oluşturuyorsa da uzun vadede sürdürülebilir değildir. Sadece inşaat yaparak kalkınan hiçbir ekonomi gösterilemez. Onun için İnşaat sektörünü ekonominin lokomotif sektörü olarak değil lojistik sektörü olarak tanzim etmek gerekir. Ekonomik ve toplumsal gelişmenin lokomotifi sanayi ve teknoloji olmak durumundadır.’’ diye konuştu.
Konuşmasına aslında gerçek katma değerin teknolojik yatırımlarda ortaya çıktığını söyleyerek devam eden Başkan Murat Özdemir. ’’ Buna çarpıcı bir örnek olarak İSO tarafından 2013 yılında yapılan bir araştırma sonuçları gösterebiliriz. Bu araştırmaya göre, Türkiye’deki en büyük 500 şirketin toplam cirosu neredeyse teknoloji devi Apple'ın yıllık cirosuna denk gelmektedir. Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşunun 2012 yılı gelirleri 2011 yılına göre %9,2 artış göstererek 353 Milyar TL’ye çıkmışken Apple’ın tek başına 2012 yılı geliri ise 157 milyar$ yani yaklaşık 300 Milyar TL olmuştur. Bizim ilk 3 ise 2012 yılı için, Tüpraş 40 Milyar TL, Ford Otomotiv 8 Milyar TL, Oyak-Renault 7,5 Milyar TL. Karlar da ise durum daha enteresan. Bu 500 sanayi kuruluşunun karı 24 Milyar TL iken, sadece Apple’ın karı 42 Milyar$, yani yaklaşık 80 Milyar TL olarak gerçekleşmiş. Yani İSO 500 listesinde yer alan firmaların karının toplamının 3.3 katı. Bunun nasıl ve niye böyle olduğu burada olan herkesin malumudur. Bugün artık üretimin kıymeti eskilerin deyimiyle “yükte hafif pahada ağır” olmasıyla değerlendirilmektedir. İleri teknolojiler ürettikleri yüksek katma değerler ile toplumlarının kalkınmışlıklarına büyük katkı sağlamaktadır. ’’ dedi.
Her zaman için önemli olan savunma sanayimizin son zamanlarda güneyimizde hem sınırlarımız dışında hem de sınırlarımız içinde meydana gelen gelişmelerle birlikte daha da bir önem kazandığını dile getiren Başkan Özdemir, ‘’ Bir yerlerde bir şekilde planlanan Ortadoğu'yu kendi emel ve menfaatleri doğrultusunda dizayn etme çalışmalarına ülkemizin de alet edilme çabalarına fırsat verilmemelidir. Bölgedeki dumanlı havayı fırsat bilerek özellikle güneydoğumuzda devletimize ve dini hassasiyeti ile ön plana çıkmış camia, cemaat ve derneklere karşı gerçekleştirilen saldırılar sağduyuyla ama ciddiyetle değerlendirilmeli devletimizin "çözüm süreci" adına gösterdiği yaklaşımın istismar edilerek bölgede yapılmak istenen darbe ve kalkışma girişimlerine gerekli cevap verilmeli, devlet otoritesi bölgede güveni ve güvenliği herkes için tesis etmelidir. Bir ülkenin tam olarak bağımsızlıktan bahsedebilmesi için öncelikle savunma sanayinde bağımsız olması gerekmektedir. Son yıllarda bu alanda yapılan yatırımlar ve elde edilen başarılar hepimiz mutlu etmekte ve gururlandırmaktadır.’’ şeklinde konuştu.
Konuşmasına her zaman bölgesinde ve dünyada barış, huzur ve istikrar içinde büyüme ve gelişmekten yana olan ülkemizin, iç piyasasındaki savunma sanayi arz ve talebinin düzenlenmesi vatandaş olarak doğrudan bizleri de etkilemektedir diye devam eden MMG Genel Başkanı Murat Özdemir, Savunma Sanayi Müsteşarlığı ve benzeri kamu kurum ve kuruluşlarının kendilerini kamu oyuna anlatabilmeleri ve faaliyetleri ile ilgili olarak kamuoyunu bilgilendirmeleri adına teknik bir STK olarak biz de elimizden geleni bu ve benzeri toplantılarla yapmaya gayret ediyoruz diyerek sonlandırdı.
DEMİR; ''Dünya savunma, havacılık ve güvenlik sanayisi içinde ilk 100 firma arasına 5 Türk firmasının girmesine En az 3 dünya markası ürün oluşturmaktır.''
Kahvaltılı Toplantıda konuşan Savunma Sanayi Müsteşarı Prof. Dr. İsmail Demir ; ‘’Cumhuriyetin ilk yıllarında devlet eliyle kurulan hafif silah ve mühimmat fabrikaları ile Şakir Zümre, Vecihi Hürkuş, Nuri Demirağ gibi az sayıda özel müteşebbisin kurduğu silah ve uçak fabrikaları, TSK’nın ihtiyaçlarının büyük çoğunluğunu yurt içinden karşılamasına imkân sağlıyordu. İkinci Dünya Savaşı esnasında Ödünç Verme ve Kiralama Kanunu, sonrasında ise Truman Doktrini ve Marshall Planı çerçevesinde ABD tarafından sağlanan yardımlar, Rüzgâr tüneli, uçak ve motor fabrikaları gibi yüksek teknolojiye haiz yerlerin atıl konuma gelmesini sağlamıştır. ‘dedi.
Konuşmasına,’’ Üretilen ürünlerin yurtdışından da talep gördüğü bu fabrikalar, yerli talep olmayınca zor durumda kalmış, çeşitli aksiliklerin de yaşanmasıyla beraber kapanmak durumunda kalmıştır. Edinilen tüm tecrübe ve altyapı farklı sektörlere kaymış, yerli savunma sanayi kavramı yitirilmiştir. Bu süreç, Kıbrıs sorunu ile yaşanan ambargoya kadar devam etmiş, yaşanılan zorluklar yerli savunma sanayi firmalarının tekrar kurulmasında motivasyon kaynağı olmuştur. Kurulan Vakıflar daha sonra Türk Silahlı Kuvvetleri Destekleme Vakfı çatısı altında toplanmış, düzenlenen yardım kampanyaları ve vatandaşlarımızın yoğun desteği ile yerli savunma sanayi kuruluşlarının kurulmasına ön ayak olunmuştur. ’şeklinde açıklamalar yaparak devam eden Müsteşar Demir ‘’ Kurulan yeni firmalar desteklenmekle birlikte, 1990 yılına kadar TSK’nın modernizasyonu için ihtiyaç duyulan kritik ve yüksek teknolojik sistemler hazır alım yoluyla gerçekleştirilmiştir. Kurulan yerli firmalar belirli bir olgunluğa ulaştığında, muharebe sistemleri ve kara araçları başta olmak üzere yerli sanayiye altyapı ve tecrübe kazandırma çalışmaları ortak üretim modeliyle aktarılmaya çalışılmış ve başarılı olunmuştur. Günümüzde ise ihtiyaç duyulan sistemler olabildiğince milli olarak tasarlanmakta ve üretilmektedir. ’dedi.
Savunma Sanayi Müsteşarlığı olarak hedeflerine de değinen Müsteşar Prof. Dr. İsmail Demir, ’’Savunma sanayiinde yürüttüğümüz projelerle 2023'te kendi milli tüfeğini, topunu, tankını, helikopterini, uçağını, insansız hava araçlarını, uydularını tasarlayan, üreten ve ihraç eden bir Türkiye hedeflemekteyiz. Ülkemiz imkan ve kabiliyetlerini daha ileriye taşıma ve ülkemiz ordusunu bölgesel güç haline getirme yolunda; Özgün platformlar, Güdümlü roketler, Akıllı mühimmat, Uzay, Siber Uzay, öncelikli yatırım alanları olarak belirlenmiştir. ‘‘dedi
Önem verdikleri projelerin birçoğunda teslimat aşamalarına geldiklerini belirten Demir,’’ Söz konusu platform ve sistemler yerli imkanlarla tasarlanmış olup, Türk mühendislerinin özgün ürünleri olarak üretimi Türkiye’de yapılmaktadır. Söz konusu ürünlerde alt sistemlerin bir kısmında halen dışardan temin yoluna gidilse de önümüzdeki günlerdeki en önemli amaçlarımızdan birisi özellikle kritik bileşenlerde dışa bağımlılığı sıfırlamaktır. ’ifadelerini kullandı.
Havuzlu Çıkarma Gemisi Projesi kapsamında; Ege, Akdeniz ve Karadeniz'de asgari 1 tabur büyüklüğündeki bir kuvveti ana üs desteği gerektirmeksizin kendi lojistik desteği ile kriz bölgesine intikal ettirebilecek, Helikopter ve diğer küçük gemileri barındıracak, İkmal yapmaksızın denizde kalma süresi 21 gün olacak,1 adet Havuzlu Çıkarma Gemisi tedarik etmeyi hedeflediklerini söyleyen Müsteşar Demir, ’’ Savunma Sanayi ülkemizin genel teknoloji ve sanayi eko sisteminden ayrı düşünülemez. Temelde bilginin üretildiği öğretildiği üniversitelerimiz ve araştırma kurumlarımızın Sanayi ile bağının sağlanması en önemli hedeflerimizdendir. En zorlu en teknolojik ürünleri de yerli imkânlarla üretmek konusunda çalışmalarımız devam etmektedir. Ülkemizdeki bütün kaynakları bu anlamda seferber edebilmek başarının şartıdır. ’şeklinde konuştu.
Cumhuriyetimizin 100. yılında Hedefimiz Dünya’nın ilk 10 ekonomisi arasına girmektir diyerek konuşmasına devam eden Prof. Dr. İsmail Demir, ‘’2 Trilyon $ Gayri Safi Milli Hasılaya ulaşmak ve 500 Milyar $ ihracat gerçekleştirmektir. Bu amaca matuf olarak Savunma Sanayimizde; Savunma: 5 Milyar $, Sivil Havacılık: 10 Milyar $, Güvenlik: 5 Milyar $, Sivil havacılık alanında hizmet ve bakım geliri: 5 Milyar $ olmak üzere toplam 25 milyar $ ihracata, Kritik teknolojileri bize ait, özgün ve rekabetçi sistem/platformlar üretmek ve uluslararası pazarlarda satmaya Dünya savunma, havacılık ve güvenlik sanayisi içinde ilk 100 firma arasına 5 Türk firmasının girmesine En az 3 dünya markası ürün oluşturmaya, yönelik çalışmalarımız devam etmektedir ‘’ dedi.
Konuşmaların ardından katılımcıların sorularını cevaplayan Savunma Sanayi Müsteşarı Prof. Dr. İsmail Demir böyle bir toplantı vesilesi ile MMG üyeleri ile bir arada olmaktan mutluluk duyduğunu dile getirdi. Ardından MMG Genel Başkanı Murat Özdemir, Savunma Sanayi Müsteşarı Prof. Dr. İsmail Demir’e katılımlarından dolayı plaket vererek teşekkür etti. MMG Genel Başkanı Murat Özdemir Kahvaltılı Toplantıya sponsor olarak maddi ve manevi destek olan, Özata Tersanecilik San ve Tic. Ltd. Şti Yönetim Kurulu Başkanı Özdemir Ataseven’e de plaket takdim ederek teşekkür etti.
Kaynak: MMG
Fotoğraf: Sivil Haber
SİVİL HABER
Güncelleme Tarihi: 29 Ekim 2014, 03:27
