''Yazmak Eylemi'' Üzerine
İlahî yazı
Kâinat kitabını yazacağı zaman Yaratan, bu en önemli eserini ''ol'' diyerek yazdı yokluğa. Canlı olan bu evrenin de, yine kendi gibi içindeki bütün canlıların da tarihi, yazı ile başladı. İnsanlık ve insanlık tarihi de... Ve bir gün bu ''ol'' mürekkebiyle yokluğa yazılan her şey, ''yok ol'' mürekkebiyle tekrar yazılacak, uykusundan uyandırılmış insanlığın yarım kalmış tarihi için.
Beşerî yazı
Yazmak eylemi bir devinimi, adeta bir evrimleşmeyi barındırıyor kendi içinde. Yazar, hisler dünyasındaki hareketlenen duygularının, zihin dünyasına ait orjinal fikirleri ile ahenkli bir şekilde çarpışması sonucu, parmaklarını harekete geçirmesiyle, duyusal ve duygusal devinimden fiziksel bir eyleme geçer. Dolayısıyla durağanlıktan ve sıradanlıktan çıkıp, adeta düşünsel ve yazınsal değerler üreten bir fabrika konumuna girer. Ürettikçe, daha fazlasını üretme ihtiyacı hissi ile de, anlam bulur zihninden parmaklarına, parmaklarından da kâğıdına dökülenler.
Yazmak ve Yalnızlık
Yazmak, aynı zamanda yalnızlığı barındırıyor kendi iç âleminde. Yalnızlık onun için var oluş sebebidir adeta; ama kuru bir yalnızlık da değildir bu. Yazmak eyleminin kendi içinde yalnızlığı barındırması gibi, süslü kelimeleri, duyguları, fikirleri barındıran zengince bir yalnızlıktır. Bir fırtınanın içinden kayboluşa doğru sürüklenenleri kurtarma çabası içerisine girmiş bir kahraman gibi, kelimeleri ve cümleleri kurtarma derdindedir yazar da, bu sırılsıklam yalnızlığın içinden.
Bir Yazarın ''Baba'' Özelliği
Yazar, biraz da edebiyat çöpçatanıdır bana göre. Alfabede yan yana gelmesi imkânsız olan harfleri bile (örneğin a ile z’ yi) bir araya getirerek kelimeler içerisinde harfleri, cümleler içerisinde de kelimeleri eserlerinde buluşturur. Bunun sonucunda da, adeta bir ''var ol'' mak sürecinden geçmiş; kokusu, dili, fikri olan hayat sahibi bir çocuk, bir kitap peydah olur. Yazarlar bu yüzden ''baba'' lığın ne demek olduğu konusunda öngörülü olmak gibi bir avantajın yanısıra daha hisli insanlardır aynı zamanda, edebiyattan bihaber ''öteki erkeklere'' göre; çünkü his dünyalarında, bütün harflerin annesi olan edebiyat adlı narin kadınla evlidirler. Babalar gibi yazarlar da, çocuklarını kötülüklerden sakınırlar, her zaman gözlerinin önünde olmalarını isterler çocuklarının, onlardaki yanlış halleri, kendilerine göre düzeltmek isterler. Uzun ömürlü olmalarını isterler çocuklarının, takdir alsın isterler büyüklerinden her daim.
Yazmak üzerine şiirsel bir deneme...