AK PARTİNİN İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR ADAYI VALİ MUTLU MU?
Günlerdir süren Gezi Parkı olaylarının birinci sorumlusu, müsebbibi günlerdir ortada yok. Sahi İstanbul’un belediye başkanı kim? Beyoğlu’nun belediye başkanı kim? Bu başkanlar neredeler ne iş yaparlar? Bu olaylarda hiç sorumlulukları yok mu?
Sanki bu yaşananlar İstanbul’da değil de; Karadeniz açıklarında ve ya İmralı’da yaşanıyor. İstanbul’un yetkilileri değil; Başbakan, İçişleri bakanı, Avrupa Birliği bakanı, Şehircilik bakanı devreye giriyor gündem belirleniyor, gündem değiştiriliyor.
Bir ülkenin başbakanı; o ülkenin her şeyinden sorumludur bunu anlayabiliriz. Ama bir ülkeyi Başbakan tek başına yönetemez elbette. Bakanlıklar, Belediye başkanlıkları, valilikler, kaymakamlıklar, güvenlik güçleri, vs. görev ve sorumluluk çerçevesinde makamlar ve kişilerle ortaklaşa yönetilir.
Kimisi seçilerek, kimisi atanarak bu görevlerini icra etmeye çalışırlar. Başbakanın görevi de koordine etmek ve uluslar arası temsiliyettir. Başbakan, bu olayları birkaç yönden fırsata dönüştürerek bir taşla birkaç kuş birden vurmanın arifesinde bu günlerde.
Her geçen gün partisinde erimelerin arttığı, belediyelerde yolsuzlukların gündeme geldiği, yandaş siyasetinin zirve yaptığı bu günlerde bazen kıramadığı, hayır diyemediği ama yollarını ayırmak istediği arkadaşları oluyor. Bunlardan birisi de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’tır. Bu seçim döneminde başbakan Kadir Topbaş’ı aday yapmak istememesine rağmen kendisine hayır da diyemiyordu. Çünkü bir zamanlar ağabey dediği, yanında çalıştığı insana bugün başkanlığı bırak demenin zorluğunu yaşıyordu. Bu süreçte pasif bir tutum sergilemek zorunda bırakılan belediye başkanı Topbaş’a hayır demek daha kolay olacak. Ve fırsat bu fırsat deyip Başbakan artık istediği adamı, belki de Vali Mutlu’yu Büyükşehir adayı yapacaktır diye düşünüyorum.
Başbakanın bir taşla vurduğu ikinci kuş ise; gevşemiş teşkilatların yeniden toparlanmasını sağlamak ve muhtemel Cumhurbaşkanlığının önünü açarak 2014 Martında yapılacak yerel seçimleri tekrar kazanmaktır.
Bazen yanlış hesap Bağdat’tan döner derler ya; kim bilir bu sefer parti içi dengeler bir oynadı mı bir daha ardı arkası kesilmez ve çözülmeler kaçınılmaz olur…
Bekleyelim görelim.
AVM, Rezidans, Topçu Kışlası dönüşerek Şehir Müzesi halini aldı. Yarının ne göstereceği belli olmaz.
Ters yönden esecek bir rüzgâr kalabalıkların istikametini değiştirir, bugün bütün iplerin elinizde olduğunu düşünürken yarın çok geç olabilir.
Görelim Mevla’m neyler, neylerse güzel eyler.
Selam ve dua ile kalın selametle
Günlerdir süren Gezi Parkı olaylarının birinci sorumlusu, müsebbibi günlerdir ortada yok. Sahi İstanbul’un belediye başkanı kim? Beyoğlu’nun belediye başkanı kim? Bu başkanlar neredeler ne iş yaparlar? Bu olaylarda hiç sorumlulukları yok mu?
Sanki bu yaşananlar İstanbul’da değil de; Karadeniz açıklarında ve ya İmralı’da yaşanıyor. İstanbul’un yetkilileri değil; Başbakan, İçişleri bakanı, Avrupa Birliği bakanı, Şehircilik bakanı devreye giriyor gündem belirleniyor, gündem değiştiriliyor.
Bir ülkenin başbakanı; o ülkenin her şeyinden sorumludur bunu anlayabiliriz. Ama bir ülkeyi Başbakan tek başına yönetemez elbette. Bakanlıklar, Belediye başkanlıkları, valilikler, kaymakamlıklar, güvenlik güçleri, vs. görev ve sorumluluk çerçevesinde makamlar ve kişilerle ortaklaşa yönetilir.
Kimisi seçilerek, kimisi atanarak bu görevlerini icra etmeye çalışırlar. Başbakanın görevi de koordine etmek ve uluslar arası temsiliyettir. Başbakan, bu olayları birkaç yönden fırsata dönüştürerek bir taşla birkaç kuş birden vurmanın arifesinde bu günlerde.
Her geçen gün partisinde erimelerin arttığı, belediyelerde yolsuzlukların gündeme geldiği, yandaş siyasetinin zirve yaptığı bu günlerde bazen kıramadığı, hayır diyemediği ama yollarını ayırmak istediği arkadaşları oluyor. Bunlardan birisi de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’tır. Bu seçim döneminde başbakan Kadir Topbaş’ı aday yapmak istememesine rağmen kendisine hayır da diyemiyordu. Çünkü bir zamanlar ağabey dediği, yanında çalıştığı insana bugün başkanlığı bırak demenin zorluğunu yaşıyordu. Bu süreçte pasif bir tutum sergilemek zorunda bırakılan belediye başkanı Topbaş’a hayır demek daha kolay olacak. Ve fırsat bu fırsat deyip Başbakan artık istediği adamı, belki de Vali Mutlu’yu Büyükşehir adayı yapacaktır diye düşünüyorum.
Başbakanın bir taşla vurduğu ikinci kuş ise; gevşemiş teşkilatların yeniden toparlanmasını sağlamak ve muhtemel Cumhurbaşkanlığının önünü açarak 2014 Martında yapılacak yerel seçimleri tekrar kazanmaktır.
Bazen yanlış hesap Bağdat’tan döner derler ya; kim bilir bu sefer parti içi dengeler bir oynadı mı bir daha ardı arkası kesilmez ve çözülmeler kaçınılmaz olur…
Bekleyelim görelim.
AVM, Rezidans, Topçu Kışlası dönüşerek Şehir Müzesi halini aldı. Yarının ne göstereceği belli olmaz.
Ters yönden esecek bir rüzgâr kalabalıkların istikametini değiştirir, bugün bütün iplerin elinizde olduğunu düşünürken yarın çok geç olabilir.
Görelim Mevla’m neyler, neylerse güzel eyler.
Selam ve dua ile kalın selametle