Kitle iletişim araçları toplum üzerinde geniş bir faaliyet alanını kapsamaktadır. Birey, grup, kurum hangi kültür düzeyinde olursa olsun herhangi bir yolla kitle iletişim araçlarından etkilenebilir. Çocuk, yetişkin her yaştaki birey kitle iletişim araçlarından faydalanır hale geldiğimiz bir yüzyılda yeni modamız “paylaşma” oldu. Özellikle sosyal paylaşım siteleri aracılığı ile önemli veya önemsiz her türlü bilgi, gazete köşelerinde okuduğumuz yazılar, dinlediğimiz ve izlediğimiz videolar ve şarkıları paylaşır hale geldik. Paylaştığımız şeylerin beğeni toplaması ve altına yorum yazılması da bizim için ayrı bir zevk haline geldi. Bizimle aynı zevki paylaşanların olduğunu görmek veya aynı fikirlerin taşındığını bilmenin verdiği hoşnutluk ile mutlu olabiliyoruz. İşte günümüzde bu paylaşımı sağlayan en önemli araçlardan birisi facebook ve twitter oldu. Bu paylaşımı sağlayan sosyal paylaşım sitelerine dair araştırma yapan ABD’li psikolog Profesör Rowland Miller, facebook ve twitter gibi sitelerin bireylerin utanma duygusunu yok ettiğini iddia etmektedir. Ona göre insanlar hayatlarının bütün detaylarını tüm dünya ile paylaştıkça utanma duygusundan yoksun olmaktadırlar. Ve Miller’e göre artık başkalarının ne düşündüğünden çok bir fikri açıklama hevesi baskın hale gelmektedir.
Sosyal paylaşım sitelerinin utanma duygusunu yok ettiğine vurgu yapan Rowland Miller’in görüşüne katılmamak zor. Artık sosyal paylaşım siteleri aracılığı ile kendimizi daha rahat ifade eder hale geldik. Bu rahatlığa dayanarak bazen ahlak sınırlarını aşmıyor muyuz? Yüz yüze iletişimin verdiği utanma duygusunu yitirmiyor muyuz? Her birey için geçerli olmayan bu yitirme durumunun ne yazık ki nüfusumuzun çoğunluğunu kapsadığı da bir gerçek.
Olumsuz yönlerini artırabileceğimiz sosyal paylaşım sitelerinin sadece olumlu yönlerini de görmek ve vurgulamak da gereklidir. İletişimimizi kopardığımız arkadaşları bulmayı sağlaması ve tekrar iletişime geçme şansını vermesi ile bizlerin yüzünü güldürdüğünü de unutmayalım. Birey sayısı kadar doğru vardır gerçeğinden yola çıkarak tek bir yargı ile niteleyemeyeceğimiz sosyal paylaşım sitelerinin ahlak sınırını aşmayan bir çizgide olduğu sürece faydalarını da göz ardı etmeyelim. İletişimsiz dünyaya hayır derken ahlaklı olmaya da evet diyebilmek dileğiyle!