Nedenini bilmediğiniz yersiz korkular, kas krampları, uyuşmalar, baş ağrıları, konsantrasyon bozukluklarından şikayetçiyseniz, sık sık MR çektirip tahlil/tetkik yaptırdığınız halde doktorlar hiç birşeyiniz yok diyorsa, onların halinizden anlamadığını düşünüp sanki felç geçiriyormuş, boğuluyormuş gibi hissediyorsanız o zaman bu yazıyı dikkatlice okuyun. Bedeninizde bir rahatsızlık yok, SİZİN RUHUNUZ HASTALANMIŞ.
Ruhunuz size kendi sesini duyurmak için çeşitli sinyaller gönderiyor. Başım ağrıyor diyorsunuz, oysa ağrıyan sizin ruhunuz, kolum tutmuyor diyorsunuz, oysa ruhunuz tutunamıyor, nefes alamıyorum, boğuluyorum diyorsunuz, halbuki boğulan ve nefes alamayan bedeniniz değil ruhunuz. Ruhunuz, sesini duyuramadığında, sesini daha da yükseltip duyurmak için vücudunuzun başka bir tarafını uyuşturuyor. Nitekim insanın ruh halinin ve psikolojisinin fizyolojisine de etki ettiği bugün tıbbın da kabul ettiği bir gerçek. Bu belirtiler genel anlamda, hayatla ilgili sıkıntılarını çözemeyen insanların bedenlerinin verdiği tepkilerdir. Tıbbın somatizasyon diye adlandırdığı bu rahatsızlık kişinin sıkıntılı ruh halini bedenselleştirmesi diye de tanımlanır. Elbette bir psikolog ya da psikiyatristten yardım almalısınız, ama temelde Allah inancı olmayan ya da inancı zayıf olanların düştüğü boşluğa siz de düşmüşsünüz anlaşılan. Sevgisizlik ortamı, gelecek korkusu, fakirlik korkusu, aldatılma korkusu, yalnızlık korkusu, ölüm korkusu, başarısızlık vs tüm korkular sizi de sarmış gibi görünüyor.
Bu saydığın korkuların hiç biri yok, ben sadece insanlardan korkuyorum ya da benim korkum daha farklı diyorsanız, elbette ki burada dünyadaki mevcut olan tüm korkuları sayamayız. Kısacası Kuran’da olması gereken tek bir korkunun, yani Allah korkusunun dışındaki korkuların tamamı sizin ruhunuzu hasta edecektir. Ruhu hastalanmış vesveseli insanların hayatında ise binlerce çeşit korku ve endişe yer alır. Oysa Allah, Kuran'da tek bir korkunun insanları doğruya götüreceğini bildirmiştir. O da Allah korkusudur. Sonsuz akıl sahibi olan Allah, Kendisinden gereği gibi korkanlara doğruyu yanlıştan ayırt edecek bir anlayış verir.
Benim korkum daha farklı diyenlere ise şunu bilmelidirler ki Şeytan her insana aynı taktik ve yöntem ile yaklaşmaz. Şeytan insanların zayıf noktalarını iyi bildiği için, onları zaaflarından yakalamaya çalışır. Kimi insanı gelecek korkusu ile, kimi insanı ölüm korkusu ile, kimi insanı açlık korkusu ile korkutmaya çalışır. Allah'ın sonsuz gücünü ve herşeyin üzerindeki mutlak kontrolünü kavrayamayan kişiler, birçok farklı varlığa benlik verip, onları müstakil güç sahibi gibi gördükleri için her yandan tehlike içinde olduklarını zannederler. Kötülüğün kimden ve nereden geleceğini bilemez ve dolayısıyla sürekli korku ve endişeyle yaşarlar. Sürekli ileride nasıl bir hayat süreceklerini düşünerek, türlü ihtimaller üzerine endişelenip "Acaba başıma bir şey gelir mi, ya hastalanırsam, ya genç yaşta ölürsem, acaba rahat bir hayat sürebilecek miyim?" gibi tamamen yersiz ve henüz olmamış olayları çeşitli ihtimalleri düşünerek kurgulayıp büyük sıkıntı ve ümitsizlik içinde yaşarlar. Bu korkuların tek çözümü ise Allah’a tam iman etmek ve ona güvenerek yarattığı kadere teslim olmaktır. Doğrunun ve yanlışın ne olduğunu ayırt eden insanlar kendisini türlü korkularla kandırmaya çalışan şeytanın oyunlarına kanmayarak ruh sağlığını korur. İşte Allah’a gerçekten iman edenlerin sağlıklı ruha sahip olmalarının sırrı burada saklıdır.